Öfke Meditasyonu (Öfke Şifası)
Bugün sizinle öfkeyi konuşmak istiyorum. O hepimizde var olan yakıcı ve yıkıcı duyguyu.
Nedir öfke?
Nedir kökeni?
Bireye özgü müdür?
Neden bazı insanlar diğerlerinden daha çok öfkelidir?
Atalardan geçen bu tarz miraslar var mı?
Genetik midir yoksa başka enerjiler mi yatar altında bu yakıcı enerjinin?
Peki sizi en çok ne öfkelendirir?
Hiç düşündünüz mü?
Öfkelenince ne yaparsınız?
Neler sizi öfkelendirir?
Kendimizi tanımak için bunu anlamak çok iyi olabilir.
Öfke haklıdır bazen, bazen de bize kendimizi güçlü hissetmemiz gibi bir çekici tarafı var. Ancak yıkıcı.
Ne yapıyorsunuz öfkelenince?
Biz burada o ağır enerji gelince ne yapacağımızı çalışacağız. Nasıl bırakacağımızın şifasını yapacağız.
Öncelikle öfkenin gelmek üzere olduğunun farkında olmamız çok iyi ilk adım. Öfkenin geldiğini fark ederseniz ve kendinize bunu söylerseniz öfkeyi karanlıktan alıp bilinç üstüne çıkarsınız. Aslında gelmek üzere olduğunu fark etmek ve ilk adımlarında farketmek çok daha iyi ve kolay olacaktır.
Kendinize şunu söylemeyi deneyin; Öfke geliyor, tanıyorum bu enerjiyi, bu öfke. Öfke, öfke, öfke.
Şimdi dikkatiniz vücudunuza verin. İçinizi ateş kapladı, değil mi? Yüzünüz kızardı, ben görüyorum sizi. Siz kendinizi görmüyorsunuz şu an tabii. Ayna var yanımda, sen de bakmak ister misin? Vereyim mi aynayı?
Ağır bir şey ateş gibi. Enerji bu, değil mi? Kasırga gibi bir enerji bu, alev alev. Birden geliyor. O anda kapılıyorsun. Gözün bir şey görmüyor. Delirir gibi oluyorsunuz gibi. Aktif olarak birine zarar verebilirsin o an, bir iki yumruk filan. Pasif agresif isen, bir iki laf acıtıcı laf edersin. Onu da edemiyor durumda isen, pasif kişilik yapın varsa ya da olayın yapısı gereği sesin çıkamıyor ise, içine atarsın. Boğazında düğümlenir o, kalbine taş gibi oturur, kalbine bir bıçak saplanır sanki ve kalır o bıçak orada.
Zehir gibi bir şey bu. Her halde zarar değil mi, sağlığın için ve sosyal olarak ta.
Doğada iki çeşit enerji var. Hafif ve ağır. Öfke ağır bir enerji diye konuşmuştuk daha önce. Biz öfke enerjisini kozmosdan gelen hafif enerji, sevgi enerjisi ile yıkayacak ve toprağa vereceğiz. Toprak Anaya, yer altına vereceğiz. Toprak Ana bu tarz ağır enerjileri alacak kadar güçlüdür, alır, dönüştürür ve güzel şeyler üretir bizim için. Doğanın yapısı budur ve biz bunu bilinçle yapacağız.
Ancak kurtulmamız gereken bir şey gibi değil de hediye gibi ve bir anahtar daha var burada, toprak anaya verirken bu öfke enerjisini kendi sevgimizi de katacağız, sevdiğimize hediye verir gibi.
Ve şimdi şifamıza başlayalım.
Ayaklarınız yerde olacak şekilde oturun, sırtınız dik olsun. Bu meditasyonu ayakta da yapabilirsiniz ve doğa da daha da iyi olur.
Gözlerinizi kapayın. Derin nefesler alın. Rahatlayın. Dikkatinizi nefesinize verin. Nefesi takip edin zihninizle.
Üç defa derin nefes alın ve yavaşça verin.
Zihniniz ile bir balonun içinde oturduğunuzu hayal edin, bu balon sizin auranız. Balonun /Auranızın çeperlerini hissedin. Nefesinizin ile auranızın çeperlerine dokunduğunu hissedin. Şimdi auranızın başınızın üzerindeki bölümüne dikkatinizi verin. Auranızın başınızın üzerindeki bölümünü açın ve evrenden iyi, hafif enerjisini isteyin, davet edin. Nefesiniz ile bütün auranızı bu güzel, hafif, sevgi enerjisi ile doldurun. Beyninizi yıkayın bu sevgi enerjisi ile.
Zihniniz ile enerjiyi yönlendirin. Enerji zaman zihni, düşünceyi takip eder. O ağır öfke ile beyninize basınç yapan ağırlık, yaşam enerjisinin hafifliği ve sevgisi ile sakinleşecektir. Size öfke veren o düşünce var ya onu yıkayın, o anı hani her seferinde hatırladığınızda sizi kızdıran, işte onları aşağıya doğru yavaşça süpürün, ancak şefkatle. Çünkü onu daha sonra yerin altına toprak anaya hediye olarak vereceğiz. Kötü ve kurtulunacak bir şey olarak değil.
Gözlerinize gelin. Gözleriniz ile gördüğünüz şeyler vardı sizi üzen, onları yıkayın gözlerinizden, sizi öfkelendiren o sert ve kırıcı sözleri ise kulaklarınızdan yıkayıp kozmik enerji ile şefkatle aşağıya doğru süpürün süpürün. Boynunuzdaki herkesten ve hatta kendinizden dahi sakladığınız o şeyleri yıkayın.
Boynumuzda tıkıp kalan her şeyi. Bırakın yaşam enerjisi dokunsun onlara ve iyileştirsin.
Omuzlarınızdaki yükleri, bir türlü bırakamadığınız yükleri süpürün.
Kalbinize sıra gelince sizi üzen ve öfkelendiren şeyleri sevgi ve şefkatle yıkayın. İhanetleri, kalp kırıklıklarını, sizi kıran o her şeyi, hüznü, o yıkıcı enerjiyi, öfkeyi ve hüznü yıkayın ve kalbinizdeki sevginizi de katarak aşağıya doğru süpürün. Kendinize de belki farkında olmadan duyduğunuz öfkeyi de yıkayın ve yıkayın sevgiyi ile.
Şimdi midenizdeki hazmedemediğiniz her şeyi, karnınızdaki tüm organlarınızdaki sıkıntıları yıkayın, her organı tek tek yıkayın ve şimdi hepsini bacaklarınıza yönlendirin. Tüm o ağır enerjiler bacaklarınızdan aksın. Bacaklarınızdan akıp ayaklarınıza yönlendirin.
Şimdi ayaklarınızın altındaki auranızın yere temas eden bölümünü zihniniz ile açın. Ve bütün ağır enerjinizi toprağa verin. Akışı hissedin.
Bütün ağır enerji aksın, aksın, aksın.
Akışın bittiğini hissedince, yaşam enerjisine ve toprak anaya teşekkür edin.
Tekrar nefesinize dönün. Üç defa derin nefes alın ve verin. Gözlerinizi açın.
Tebrikler. Yıkandınız, yenilendiniz.
Öfke, Endişe, Korku, Üzüntü, Keder, Acı, Hüzün, Stres, Sabırsızlık yaşıyorsanız ve bununla nasıl baş edebileceğinizi öğrenmek istiyorsanız özel danışmanlık için Kayıt Formu doldurabilir veya WhatsApp üzerinden benimle iletişime geçebilirsiniz.
Özel danışmanlık için Kayıt Formu doldurabilir veya WhatsApp üzerinden benimle iletişime geçebilirsiniz.
Bizi Sosyal Medya Kanallarımızdan Takip Edebilirsiniz